1999 yılının ilkbaharında, tarihe geçecek bir model olan Opel Zafira’nın üretimine başlandı. Zafira, ilk nesli ile pazara sunulduğunda yalnızca 1.390 kilogram ağırlığındaydı. Zafira, 0,33 Cd’lik sürtünme katsayısı ile sınıfının en iyi aerodinamik performansını sunarak çığır açan bir model olarak öne çıktı. Tasarımsal zarafeti işlevsellikle bir araya getiren model, sade bir tasarım ve uzun aks mesafesi sunuyordu. Zafira'yı öne çıkaran bir diğer özelliği ise ağır koltukları zahmetli bir şekilde sökmeye gerek kalmadan yedi kişiye kadar esnek oturma imkanı sunan ilk kompakt van olmasıydı. Bunun gerçekleşmesini sağlayan da patentli akılcı Flex7 oturma sistemi oldu.


Daha sonra verimliliği ile öne çıkan ve sıkıştırılmış doğal gaz kullanan Zafira 1.6 CNG, özellikle ekonomik ve kaynakları koruyan bir araç olarak ürün portföyünün tamamlayıcı halkası oldu. Geleneksel benzinli motorlarla karşılaştırıldığında emisyon oranlarının önemli ölçüde azaltılması ve tüm bileşenlerin pratik bir şekilde bir araya getirilmesi sayesinde iç mekandaki tam değişkenliğin korunmasını sağladı. Benzin depoları zeminin altına yerleştirilmişti ve "Monovalentplus" konsepti sayesinde sürücü gerektiğinde kolayca benzinli sürüşe geçebiliyordu.
Zafira aynı zamanda emisyonsuz sürüşe olanak tanıyan hidrojen yakıt sisteminin de öncüsü oldu. 2004 Yakıt Hücresi Maratonu'nda, iki HydroGen3 aracı Hammerfest Norveç'ten, Lizbon Portekiz'e kadar Avrupa'da yaklaşık 10 bin kilometre yol kat etti. Zafira'yı temel alan HydroGen araçları, bugünkü Opel Vivaro HYDROGEN van'ın altyapısını oluşturdu. Yakın gelecekte ise yeni Opel Movano HYDROGEN ile hidrojenle hızlı bir şekilde yakıt ikmali yapılabilen emisyonsuz ticari araç yelpazesi daha da genişlemiş olacak.
